MAKRO BESINLER
SU
Cogumuz susuzluk cekiyoruz ve farkinda degiliz. Su besinlerin ve atiklarin tasinmasini saglayan bir cozucudur. Bobreklerin saglikli calismasi ve bagirsaklarin atiklari ihrac etmesi icin gereklidir.
Vucudumuz %25 kati ve %75 sudan olusur. Beyin dokusunun ve kaslarin %82si sudur. Karacigerin %82 su ihtiva eder, kemikler ise %22.
Vucuttaki su oraninda %5 lik azalma, %25-30 luk bbir enerji kaybina sebep olur. Hafif bir susuzluk metabolizmanin %3 oraninda yavaslamasina neden olur.
Etkileri:
• Enerji azligi
• Hazimsizlik, az mide asidi, mide yanmasi
• Eklemlerde sivi azalmasi
• Kabizlik
• Eklem agrilari, bas agrisi, grip belirtileri
• Sabah bulantisi
• Yuksek tansiyon, odem
• Bobrek hastaliklari, bobrek tasi
• Kuru cilt
• Hormonlarin ve kimyasal enzimlerin vucutta dagitilamamasi
• Karacigerin yagi kullanilabilir enerjiye donusturememesi
• Vucut hucreleri susuzluktan korumak icin, fazladan kolestrol uretir.
LIF
Kalin bagirsagin optimum duzeyde calismasi icin su, iyi bakteri ve life ihtiyac vardir. Bu sebze, meyve, bakliyat, cig kuruyemisler ve tohumlar tuketmek demektir.
Gunde iki yada uc bagirsak hareketi idealdir.
Test etmek icin kirmizi pancar yiyebilirsiniz. Diskidaki kirmiziligin kaybolmasinin kac saat surdugune bakin. 24 saatten fazla ise kabizlik olarak adlandirilabilir
Kabizlik ayni zamanda dusuk tiroid fonksiyonu sebebiyle de olabilir.
Genellikle transit suresi 72 saattir. Ideali ise 12-24 saat arasidir
Etkileri:
• Kabizlik, yavas transit suresi
• Toksisite, mantar, parazit, bagirsak florasinda bozulma
• Hemoroit, anal fisturler, diverkulit, apendisit
• Bagirsak tembelliginden dolayi istahsizlik
• Dusuk insulin seviyelerinin kisiyi atistirmaya yoneltmesi
• Kilo alimi, karinda sislik
• Varis
• Safrakesesinde tas olusmaya yatkinlik
• Rektal kanserler
• Cozulebilir lifler kan sekerini duzenler, dusuk lif yuksek glukoz sonuclarina neden olur.
ESANSIYEL YAG ASITLERI
Esansiyel yag asitleri vucut tarafindan sentezlenemeyen yaglardir. Bu yuzden yiyecek veya gida takviyeleri tarafindan saglanmalidir. Diger butun yag asitleri yiyeceklerden edinilebilir veya vucut tarafindan sentezlenebilir. Esansiyel yag asitleri, fosfolipid hucre dokusunun, hormonlarin ve sinir sisteminin bir parcasidir, dolayisiyla duygu ve hislerin duzenlenmesinde, beyin fonksiyonlarinda ve sinir uyarilarinda cok buyuk bir oneme sahiptir.
Iki tip esansiyel yag asidi vardir.
Alfa linoleik asit – Omega 3 yag asidi (ALA)
Linoleik asit – Omega 6 yag asidi (LA)
Bu iki asit diger yag asitlerinin de uretilebilecegi ana yaglardir.
Gunluk beslenmemizde yeterli miktarda esansiyel yag asidi alinmalidir, Cunku A, D, E ve K vitaminleri yagda cozulebilen vitaminlerdir.
Trans yaglar, coklu doymamis yaglar isitildiginda olusur, kizartma yaglari gibi. Trans yaglar, esansiyel yag asitlerinin yerini alarak hucre dokusunun fonksiyonunu bozar. Kalpte ve yumusak kaslarda anormal yag asitlerinin mevcudiyeti kalp hastaliklarinin olusmasina davetiye cikarir.
Etkileri:
• Kuru, sert ve pullanmis cilt
• Egzama, sedef ve dermatit
• Pisik
• Kuru, zayif ve kirilmis saclar
• Kuru goz sendromu, goz yasi uretememek
• Kirilgan tirnaklar
• Enflamasyona bagli hastaliklar
• Cocuklarda hiperaktivite ve sinir sistemi sorunlari
• Menapoz ve kistik gogus problemleri
• Hamile kalmada gucluk veya hamileligi surdurememek
• Endokrin system bozukluklari
• Bagisiklik sistemi bozukluklari
PROTEIN
Protein hucrelerimizin yapi tasi ve vucudumuzun sudan sonra en buyuk parcasidir. Hormonlarin, enzimlerin ve antikorlarin sentezlenmesi icin buyuk bir oneme sahiptir. Vucudumuzdaki her doku ve organ proteinden yapilmistir.
Onemli bir enerji kaynagidir. Gunluk dietimizde mutlaka bulunmasi gerekir, aksi halde vucut gereken protein kas dokularindan ve organlardan ceker.
Protein sivi basincini ve kandaki alkaliniteyi duzenler.
Etkileri:
• Siskinlik ve odem
• Enfeksiyonlara yatkinlik ve erken yaslanma
• Tatli krizleri
• Dusuk B12 degerleri
• Organ fonksiyonlarinda azalma, ozellikle organlara ozel amino asitler, mesela tiroid ve tirosin
• Kucuk cocuklarda protein yoksunlugu zihin gelisimini etkiler ve enfeksiyon hastaliklarina karsi bagisikligi dusurur.
ONEMLI AMINO ASITLER
LIZIN
Vucutta uretilemeyen ve proteinler icin yapi tasi olan esansiyel bir amino asittir.Ucuklar ve herpes virusu ile savasmak icin ve solunumla ilgili problemlerde cok onemlidir.
Cocuklarda buyume ve kemik gelisimi icin gereklidir, kalsiyum emilimine yardim eder ve yetiskinlerde nitrojeni dengeler.
Antikorlarin, hormonlarin ve enzimlerin uretimine, kolajen olusumuna ve doku onarimina yardimci olur.
Ameliyat sonrasi iyilesme surecinde ve spor yaralanmalarinda, kas yapimina da yardimci oldugu icin, kullanilabilir.
Dusuk Lizin Sebepleri:
• Yiyeceklerden yeterli miktarda saglayamamak
• Ucuk ve herpes vakalarinda artan ihtiyac
• Yogun bakliyat iceren diyetlerde tam protein alinamadigi icin gerekli lizin alinamiyor olabilir.
Etkileri:
• Anemi
• Goz icinde kirmizilik
• Enzim bozukluklari
• Yogun sac kaybi
• Konsantre olmada gucluk, huzursuzluk
• Enerji azligi, zayif istah
• Ureme bozukluklari, buyume zorluklari, kilo kaybi
• Kanda yuksek trigliserit
METIONIN
Yag yakimina yardim eder.
Kas zayifligini ve kirilgan saclari azaltir, radyasyona karsi korur. Ostropozda, kimyasal duyaliligi olanlarda, romatizmal ates vakalarinda faydalidir.
Guclu bir antioksidandir ve detoks maddesidir. Serbest radikallerin aktivitesini dusuren ve cilt, sac ve tirnak problemlerini engelleyen Sulfur icin iyi bir kaynaktir.
Sistein ve taurinin sentezlenebilmesi icin metionine ihriyac vardir.
Nedenleri;
• Yetersiz tuketim
• Ilaclar, metaller ve kimyasallardan dolayi vucutta olusan yuksek toksisite
• Yetersiz kolin duzeyi de metionini azaltabilir, vucut beyin icin gerekli olan kolin icin metionin kullanir
Etkileri;
• Kas zayifligi
• Kirilgan sac
• Alerjik kimyasal duyarlilik
• Damar tikanikligi, kardiovaskuler hastaliklar
• Adet oncesi sendromu
• Hamilelikte toksemia
• Birikmis toksinler
FENILALALIN
Beyin kimyasinda direk etki eden ve kan/beyin bariyerini gecebilen esansiyel bir amino asittir.
Tetikte olmayi destekleyen noronlari (dopamine ve norepinefrin) sentezlemek icin kullanilan tirosine donusturulebilir.
Ruh durumunu duzeltebilir, agrilari azaltabilir, hafizayi ve ogrenmeyi destekler ve istahi bastirir.
Nedenleri;
• Yetersiz tuketim
• Proteinlerin emilim bozuklugu bazen cinko ve su eksikligine bagli olabilir, her ikisi de midede proteinleri parcalayan hidroklorik asit yapiminda kullanilir.
Etkileri;
• Anksiyete
• Basagrisi, migren
• Konsantre olamamak, yuksek tansiyon
• Zayif hafiza
• Yogun istah
• Depresyon, huysuzluk
• Bagimlilik yapan davranislar
• Vitiligo
TRIPTOFAN
Vitamin B3 (niasin) uretilmesi icin gerekli olan bir amino asittir.
Beyin tarafindan serotonin uretmek icin kullanilir. Seratonin sinirler arasi guclu bir kimyasal ileticidir. Sabah gun isiginin retinaya gelmesiyle tetiklenir, uyaniklik ve tetikte olmayi ve mutlu hissetmemizi saglar.
Seratonin ayrica melatonin ile zit iliski icindedir. Melatonin karanlikla tetiklenir, uykuya gecmemizi saglar ve onemli bir antioksidandir.
Nedenleri;
• Yetersiz tuketim
• Proteinlerin emilim bozuklugu bazen cinko ve su eksikligine bagli olabilir, her ikisi de midede proteinleri parcalayan hidroklorik asit yapiminda kullanilir.
• Karacigerin duzenli calismamasi, mineral ve amino asit birlestiricilerinin bagirsakta emilebilmeleri icin safra icerisinde olmalidir.
Etkileri;
• Uykusuzluk
• Depresyon, huysuzluk
• Anksiyete, panik atak
• Migren
• Huzursuz bacak
• Hiperaktivite
SINDIRIM SORUNLARI
Bu dengesizliklere ozellikle dikkat etmek gerekir. Ozumseme iyi yapilamiyorsa besinlerden ve besin takviyelerinden gerekli olan ogeler emilemez.
YETERSIZ MIDE ASIDI
Aktivitesi dusuk mide, yeterli hidroklorik asidi ve sindirim icin gerekli enzimleri uretemez. Proteinleri parcalamaktan sorumlu olan Pepsin, sadece mide asidinde (hidroklorik asit) aktive olur. Hidroklorik asit midedeki paryetal hucreler tarafindan salgilanir, pepsinojeni pepsine donusturur (proteinin parcalanmasi) ve intrinsik faktoru aktive eder (B12 sindirimi)
Mide bosaldiktan sonra, duodenumdaki hucreler asit tetiklemesine karsilik(Secretin ve Cholycystokinin), pankreatin ve safra salgilar. Aktivitede yavaslama varsa, pankreatik kanal ve safra kanalindaki salgilarda da yavaslama olur. Sonuc olarak dusuk hidroklorik asit (mide asidi) dusuk pepsin, intrinsik faktoru, pankreatin ve safra salgisi dolayisyla dusuk protein, vitamin ve mineral emilimi anlamina gelir.
Yetersiz mide asidinin semptomlari, yuksek mide aside ile karistirilabilir, bu da antiasit kullanarak, semptomlarin daha da cogalmasina sebep olur.
Iyi isleyen bir sistemde mide, beyine uretilen mide asidinin sinyalini yollayarak karacigerinde ayni anda yeterli safra ureterek bu islemi desteklemesine ve emulsiyon ve alkalize etmesine yardim etmesini ister. Mide ve karaciger arasindaki iliski bu yuzden onemlidir. Bu iliskinin dogru yurumemesi, proteinlerin, yaglarin ve karbonhidratlarin dogru sindirilmemesine ve dolayisiyla tatli krizlerine, gece atistirmalarina ve hipoglisemiye sebep olur.
Mide asidi yetersizliginde yiyecekler fermantasyon islemine girer. Yiyecekler duodenuma gectiginde, dusuk asit vardir. Bu da dusuk pankreatin ve safra uretilmesine, bu da yiyeceklerin asidik olmasina ve fermantasyona girmesine sebep olur. Bu islemden sonra ayrica asidik atiklar meydana gelir. Bu da sindirim sisteminin bundan sonraki kismi icin oldukca zarar vericidir. Aslinda bu asit, fazla aside neden olur, fazla hidroklorik asit degil.
Nedenleri;
• Asiri kirmizi et, islenmis ve hazir gida, sut ve sut urunleri ve fast food tuketmek
• Karbonatli, gazli icecekler tuketmek
• Zayif yemek birlesimleri
• Agir yemek ogunleri
• Dusuk tuz tuketimi
• Susuzluk
• Antiasit kullanimi
• Kahve ve nikotin transit zamanini hizlandirarak, gidalarin mideden cok cabuk bosalmasina neden olur.
• Mikrodalga kullanimi da yiyeceklerin yapisini bozarak emilimi zorlastirir.
• Midedeki hidroklorik asit uretimi yasla birlikte azalir, 40 yas uzeri insanlarda bu durum oldukca yaygindir, genc yaslarda ise hazir ve islenmis gida ve fast food cok tuketilmesi durumunda
• Stres de bu duruma yol acan onemli bir faktordur.
• Mide, solar plexus cakrasi tarafindan yonetilir. Bu cakra bizim duygusal merkezimizdir. En cok korumaya ihtiyacimiz olan cakramizdir.
Etkileri;
• Kalsiyum, magnezyum, krom, iyot, demir, manganez, potasyum, selenium ve cinko gibi minerallerin dusuk emilimi. Kalsiyum, demir ve cinko ozellile proteinle birlikte metabolize olmasi icin yeterli mide asidine ihtiyac duyar.
• Sizintili bagirsak sendromu, gaz ve siskinlik
• Kotu nefes
• Midede yanma hissi
• Yemekten sonra agirlik hissi
• Turnaklarda cizgi
• Sekilsiz diski, diskida hazmedilmemis gida
• Asit ve safra sterilize eder, yoklugunda parazit olusabilir
• Dusuk mide aktivitesi kolonu etkiliyerek kabizliga sebep olur.
• Alerjiler de bununla baglantili olabilir, sindirim enzimlerinin duzene girmesinden sonra cogu zaman alerjilerde de rahatlama olur.
• Butun endokrin sistemi etkilenebilir, hidroklorik asit protein sindiriminin ve sonucunda meydana gelen amino asitler butun hormonlarin parcalarindandir.
• Amino asitler butun enzimlerin yapitasi oldugu icin, dusuk mide asidi butun kimyasal reaksiyonlari etkiler
• Dusuk mide aside ayrica bagisiklik sistemini etkiler, antikorlar protein bazlidir, hemoglobin hucreleri de dokulara oksijen tasir.
ASIRI MIDE ASIDI
Bu midenin cok fazla hidroklorik asit urettigini gosterir. Cogunlukla midede ve duodenumdaki fermentasyon sonucu olusan asittir. Bu da aslinda dusuk mide asidi ve safra demektir. Bazen ulser, ulser baslangici, gastrit veya mukozada lezyon da olabilir.
Bazen midenin cok asit urettigini belirlemek zor olabilir. Cogu insan midedeki lezyonlardan dolayi yanma hisseder ve bunu fazla mide asidi oldugunu dusunebilir.
Az veya cok mide asidi H.Pylori bakterisinin belirtisi de olabilir. Doktor tarafindan kontrol edilmelidir.
Nedenleri;
• H. Pylori bakterisi
• Antiasit veya asprin kullanimi
• Stres veya bobrekustu bezleri fonksiyon azligi
• Yogun sut ve kirmizi et tuketimi, mide asidini azaltir
Etkileri;
• Asit reflu
• Yemekten 5-6 saat sonra olusan mide agrisi
• Sikayetlerin stress ve endise ile artmasi
KARACIGER/ SAFRAKESESI
Agir ve tembel calisan karaciger ve safrakesesi, duodenuma yeterli safra gitmediginin isareti olabilir. Safranin gorevi yaglari kucuk molekullere ayristirmak ve boylece pankreatik lipazin uzerlerinde calismasina yardim etmektir. Safra kabizlik giderici bagirsak kayganlastiricidir, bakterileri sterilize eder. A, D, E ve K vitaminlerinin, esansiyel yag asitlerinin emilimi ve minerallerin absorbe olmasi icin gereklidir.
Karaciger vucudun filtre organidir. Ne kadar cok yag ve toksin alirsak o kadar zor calisir.
Safra uretmek icin C vitamin, magnezyum, kolin ve cinko gereklidir.
Nedenleri;
• Cok islenmis karbonhidrat tuketmek
• Viral hepatit
• Safrakesesi taslari ve safrakesesi operasyonu
• Az mide aside
• Yuksek miktarda yer fistigi, patlamis misir, misir cipsleri, kuru meyveler, paketli kahvalti gevrekler ve kuruyemis tuketmek
• Sigara ve bazi ilaclar
• Cevresel toksinler, ev ve bireysel temizlik urunleri
• Yagli yiyecekler ve fast food tuketmek
• Alkol, cok miktarda ve uzun sure tuketildiginde karacigerde siroza neden olabilir
• Psikolojik olarak karaciger, ice atilmis ofke belirtisidir.
Etkileri;
• Dusuk esansiyel yag asitleri ve hormonlar
• Damarlarda plak
• Adet oncesi sendromlari
• Alkol veya sekere dusuk tolerans
• Yagli yiyeceklerin bulanti ve bas agrisi yapmasi
• Diskinin sari ve kokulu olmasi
• Nefes kokusu ve vucut kokusu
• Sogan, lahana, turp, salatalik gibi yiyeceklerin gaz ve siskinlik yapmasi
• Burun ve alin civari yagli cilt
• Iyi calismayan karaciger ve safrakesesi, esansiyel yag asitlerinin sindirilmesini ve yagda eriyen A, D, E ve K vitaminlerinin emilmesini engeller
• Safrakesesi alinmis ise, duodenuma safra akisi duzensiz olur, az safra akisi kabizliga, bagirsak problemlerine ve kandida mantarina neden olabilir, cok safra akisi da sindirim problemlerine neden olabilir.
• Hazmedilmemis yaglar ve mineraller bir form olusturur, kabizliga ve mineral eksikligine sebep olur
BAGIRSAKLARDA EMILIM BOZUKLUGU/KOLON
Bazi hastaliklarin sebebi tembel bagirsaklar olabilir, toksik atik olustururlar, bagirsaklar tarafindan disari atilamadigi icin, sistem tarafindan tekrar emilerek hastaliklara sebep olabilir
Kolon yeterli miktarda su ve lif oldugunda en iyi calisir. Bir yemegin bagirsaklardan disari atilmasi 12-24 saat arasindadir. Gunluk bagirsak hareketi efektif bir kolon hareketinin sonucu olmayabilir. Yavas transit zamani cok yaygindir.
Kolon problemleri en yaygin sindirim sorunudur. Bazi hastaliklarin sebebi vucuttan toksik maddelerin atilamayisi ve kendini zehirleme yuzunden olabilir. Bu yuzden butun sindirim sisteminin saglikli olmasi cok onemlidir.
Psikolojik olarak kolon problemleri vucuttan gelen mesajlara onem verilmedigini gosterir. Kendine guvensizlik ve onaylanma ihtiyaci en yuksek seviyededir.
Nedenleri;
• Yetersiz lif tuketmek
• Cok fazla islenmis gida, tatli, seker, un ve gluten tuketmek
• Gizli gida alerjileri ve intoleranslari
• Dusuk a,c,e ve b12 vitaminleri ve cinko, epitel onarim icin
• Susuzluk
• Bagirsak florasinda bozulma
• Yuksek miktarda sut, peynir, et ve yumurta tuketmek, ozellikle hormone ve antibiyotik kullanilarak yetistirilmis olanlari
• Uzun zaman cozumlenmemis stress ve anksiyete problemleri
• Kolit hipersensivite icerir, olaylara gereksiz tepki veya gidalara , viruslere ve strese asiri duyarli olmak
Etkileri;
• Kolit, spastik kolon, ishal, hemoroii, diverkulit, apendisit, bagirsak polipleri, fisturler gibi kolon problemlerine yol acabilir
• Zayif emilimden dolayi yetersiz vitamin ve mineral
• Kabizlik, uzun zaman veya gunlerce bagirsak hareketi olmadiginda, toksinler zarar verecek yeterli zamana sahip olurlar.
• Saglikli bir kolon dengeli bagirsak florasiyla yakindan iliskilidir. Tikali bir kolonun neden oldugu bakteri yogunlugu candida mantarina sebep olabilir
• Ureme sistemi dengesizlikleri de hasta bir kolondan sisteme gecen toksinler sebebiyle baslayabilir
• Hasta bir kolon ayni zamanda parazitlerin yasamasi icinde ideal ortam olusturur, ozellikle hidroklorik asit azliginda ve zayif bagirsak florasi durumlarinda
LAKTIK BAKTERI/PROBIYOTIKLER
Laktik bakteri bagirsaklardaki bagisiklik sistemi icin onemlidir.
Ayrica bagirsak hareketlerini destekleyerek, zararli mikroorganizmalarin cogalmasini engelleyerek hazmi destekler.
Laktik bakteri, yogurt, kefir, tursu, zeytin gibi fermente edilmis yiyeceklerle saglanabilir.
Nedenleri;
• Antibiyotikler
• Steroitler
• Kahve
• Klorlu su
• Stress
• Dogum kontrol hapi bagirsaklari daha asidik yapar
Etkileri;
• Hazimsizlik, yemeklerden sonra siskinlik
• Tatli yiyeceklerden sonra bagirsaklarda gaz
• Kabizlik veya ishal
• Idrar yollari enfeksiyonu
• Mantar, kandida
• Ucuklar, agizda yara
FAZLALIKLAR
SEKER
Insan vucudu sadece dogal yiyecekleri hazmetmek icin dizayn edilmistir ve seker bunlarin icinde degildir. Sekerin bircok adi vardir; beyaz seker, esmer seker, misir surubu, bal, pekmez, agave surubu ve “ose” ile biten hersey.
Bunlarin hicbiri saglikli bir diyette olmamalidir. Bazilari arada bir tuketilebilir.
Bir cocuk gunde ortalama 27 cay kasigi seker tuketir. 1 kutu icecekte yaklasik 8-12 cay kasigi seker vardir.
Bir yetiskin yilda ortalama kendi agirligi kadar seker tuketir. Yani 80 kg luk bir kisi yilda yaklasik 80 kg seker tuketiyor. 1920 lerde bu miktar 2 kg idi.
Nedenleri;
• Fazla tuketim
Etkileri
• Dis curukleri
• Fazla kilo
• Asabiyet, hiperaktivite
• Aserme, bagimliliklar
• Candida, mantar
• Tekrarlayan enfeksiyonlar
• Yuksek kolesterol
• Yuksek trigliserid
• Safrakesesi veya bobrekte tas
SODYUM
Sodyum ve potasyum denge icinde olmalidir. Her ikisi de vucuttaki enerji transferi ile iliskilidir.
Islenmis gidalar cok fazla sodyum ve cok az potasyum icerdigi icin dengesizlik yaratarak, hipertansiyon, yuksek kan basinci ve odem gibi problemlere neden olurlar.
Fazla sodium tuketilmesi ayni zamanda bobrek ve bobrekustu bezlerinde baski yaratir.
Tuzlu seylere asermek dusuk bobrekustu faaliyetlerinin belirtisidir.
Nedenleri;
• Islenmis ve paketli gida tuketmek
• Sodium sonuclarindaki fazlalik tuketilen gidalarin dogal olmadiginin da gostergesidir. Taze islenmemis gidalar dogal olarak 7:1 potasyum:sodium oranina sahiptir.
Etkileri;
• Yuksek tansiyon
• Odem
• Midede ulser
• Titreme, nobet
• Asabiyet
• Yogun susama veya yogun idrar
KAFEIN
Kafein icmeyen bazi insanlarda yine de kafeine hassasiyet cikabilir. Kafein iceren diger yiyecekler, cikolata gibi, dikkate alinmalidir.
Kahve iciliyor ise, 1 fincan kahve bile yuksek kortisol seviyeleri icin yeterlidir.
Etkileri;
• Hipoglisemi, alerjiler, dusuk faaliyetli bobrekustu bezi, ureme organlari sorunlari, dusuk B ve C vitaminleri, dusuk mineral emilimi, ozellikle kalsiyum, magnezyum ve demir.
• Yuksek tansiyon
• Huzursuzluk, asabiyet, heyecan
• Bulanti, kusma
• Basagrisi
• Kasilma, titreme
• Uykusuzluk
• Yogun idrar, mesane hassasiyeti
• Duzensiz kalp atisi
• Kulakta cinlama
• Fibrokistik gogus
• Diuretik, ve istah bastirici
• Laksatif etki
KLOR
Klor, icme sularinda dezenfektan olarak kullanilir. Ayni zamanda tuzlarin icinde sodium klorur olarak kullanilir. Klor un ve sekerde beyazlatici olarak, dismacunlarinda, sanitasyon urunlerinde dezenfektan olarak ve kahveyi kafeinsiz duruma getirmek icin kullanilir.
Klor mide aidini notralize eder ve bagirsaklardaki iyi bakterileri yoke der.
Banyoda 20 dakika oturmak, 8 bardak klorlu su icerek aldiginiz klora esittir.
Nedenleri;
• Temizlik urunleri
• Temizlik bakim urunleri
• Icilecek musluk suyundan, yuzerken veya banyo yaparken vucuda alinabilir.
Etkileri;
• Kardiovaskuler problemler, yuksek tansiyon, damar tikanikligi, kanser
• Dusuk
• Zona, urtiker
• Kansizlik
• Dusuk mide asidi
• Bagirsaklardaki iyi bakterileri yok ettigi icin, B12 eksikligine ve omurgada problemlere yol acabilir. (spina bifida)
FLORUR
Sentetik florur, aliminyum endustrisinin yan urunu, klor ile birlikte ictigimiz suyu ve cevre kirliligi yaratan bir maddedir. Bobrekler ve bagirsaktaki rahatsizliklari artirir, mesane kanserine ve tiroidin az calismasina neden olabilir. Dogal florur, saglikli disler ve kemikler icin gereklidir, dogal olarak besinlerde bulunur ve kemik erimesini onler. Fakat gunluk tuketimin 1 miligrami gecmemesi gerekir.
Florur dis macunlarinda da bulunur. Su filtreleri kloru flitre eder fakat aliminyum ve floruru edemez. Floruru yuksek dozda tarimsal bir cevre kirliticidir, havada, suda ve su kaynaklarinda bulunur. Kimyasal olarak, arsenikten biraz daha az zehirlidir.
Etkileri;
• Bobrek sorunlarini artirir, bagirsak, kemik, tiroit, pankreas ve mesane kanserlerine yol acabilir, tiroidin az calismasina sebep olur. Protein ve A, C, D ve E vitaminlerine, iyota, kalsiyuma ve magnezyuma ihtiyac artar, agir metallerin toksisitesini artirir, radyasyon zararlarina duyarliligi artirir.
• Epifiz bezinde kalsiyum tuzlarinin sertlesmesine sebep olur.
MAKRO MINERALLER
KALSIYUM
Vucudumuzda en bol bulunan mineral kalsiyumdur, kemiklerin olusumu ve kemik erimesini onlemek icin, sinir aktarimi, kan pihtilasmasi ve spor sonrasi agrilardan kurtulmak icin gereklidir. Aritmileri, kas spazmlarini ve bobrek taslarini onlemek icin magnezyum ile birlikte alinmalidir. Saglikli tansiyon icin onemlidir.
Nedenleri;
• Beslenme yoluyla eksik olarak almak
• Yogun seker ve kolali icecek tuketmek
• Fazla fosfor almak (kalsiyumu vucuttan atar) ve yetersiz D vitamin (emilimi icin gereklidir)
• Kalsiyum emilimi, karaciger ve safrakesesinde emilim problemi varsa ve midede yetersiz hidroklorik asit oldugunda veya tiroit az calistiginda tehlikye girer.
• Fiziksel ve emosyonel stress de yokluguna sebep olabilir.
• Kalsiyum ve magnezyum azligi elele gidebilir, cunku magnezyum kalsiyumun emilimine yardimci olur.
• Kalsiyum ile birlikte kafein alinirsa, vucut tarafindan emilimi zorlasir.
Etkileri;
• Kirilgan ve cizgili tirnaklar
• Eklem agrilari
• Dislerde bozulmaya yatkinlik, diseti cekilmesi
• Sinirlilik, asabiyet, huzursuzluk
• Sese asiri duyarlilik
• Kalp carpintilari
• Kadinlarda, uzun ve agrili adet sancilari
• Cocuklarda, yetersiz buyume
• Uykusuzluk problemleri, ozellikle gece ortasinda bas gosteren
• Kas kramplari, tikler, seyirmeler kalsiyum/magnezyum dengesizligini isaret eder
• Hareketsiz bir yasam kemik erimesine davetiye cikarabilir
MAGNEZYUM
Magnezyum da kalsiyum gibi onemli bir mineraldir. Kahve, alkol ve bazi ilaclar gibi diuretik etkisi olan seylerle kolaylikla vucuttan gider. Bazen fazla su icmek bile ayni etkiyi yapar.
Kalsiyum ile birlikte magnezyum da kas tonunu duzenlemeye yardimci olur. Kalbimizde kastan olustugu icin islevi icin magnezyum cok onemlidir.
Magnezyum anti-stres mineralidir. Iskelet kaslari, yumusak kaslar ve sindirim sistemi icin yatistirici etkiye sahiptir.
Optimal bir sekilde islev gormesi icin, kalsiyum, fosfor ve sodyum klorurle dengede olmalidir. Magnezyumun gorevleri arasinda enerji uretmek, yag ve protein sentezi, ure olusumu ve atilmasi, kas gevsetici ve kas sinirlerinin iletilmesi, tansiyon dusurmek vardir.
Nedenleri;
• Uzun sure diuretic ilaclar kullanmak
• Dogum kontrol hapi
• Alkol ve sigara
• Yetersiz beslenme
• Ishal
• Hipertiroid
• Bobrek hastaliklari
• Antibiyotik kullanimi
• Endise
• Terlemek
• Egzersiz
• Travma
Etkileri;
• Zayiflik
• Kas spazmlari
• Bacaklarda gece olsuan kas spazmlari
• Anoreksi
• Mide bulantisi
• Sindirim sistemi rahatsizliklari
• Yogun vucut kokusu
• Sese asiri duyarlilik
• Zayif koordinasyon
• Cikolata yeme istegi
• Uykusuzluk, hiperaktivite
• El ve ayak vurma
• Kardiyak aritmi
• Eger bir kisi rahatlayamiyorsa, genellikle kalsiyum ve magnezyum eksikligi gorulur
• Damarlar da kastan olusur, bu yuzden magnezyum eksikligi damar ceperlerine destek olamayacagi icin yuksek tansiyona sebep olabilir. Tansiyon ilaclari da magnezyum emilimini bloke eder.
POTASYUM
Potasyum, sodyum ve klor gibi mineraller elektrolitlerdir. Elektrolitler suda cozunuldugunde elektrigi idare eden mineral tuzlardir. Potasyum bu yuzden sinir iletimleri (sinir sistemi), kas kasilmalari (kalp atisi) icin onemlidir.
Hucre olusumunda onemli bir rolu vardir. Bobrek faaliyetlerini ve vucuttaki sivi dengesini de duzenleyen dogal bir diuretiktir. Potasyum hucresel ve elektriksel islevler icin cok onemlidir.
Sodyum ile birlikte kanda ve dokulardaki asit-baz gengesini ve vucuttaki su dengesini korur. Amino asitlerden protein yapiminda rol alir. Glukoz ve glikojen metabolizmasinda glukozun glikojene cevrilmesinde aktif olarak gorev yapar. Kas yapimi icin gereklidir. Magnezyum hucrelerdeki potasyumu korumaya yardim eder.
Nedenleri;
• Terleme, stress, travma veya sok, fazla seker, kafein, alkol tuketimi nedeniyle vucuttan kolayca atilabilir
• Vucudun susuz kalmasina neden olan ishal, kusma, kronik bobrek yetersizligi, oruc, diuretik kullanimi gibi seyler
• Yasla birlikte vucuttaki potasyum miktari da duser
• Stress ve kafein vucuttaki potasyum miktarini azaltir.
Etkileri ;
• Egzersiz sonrasi eklem agrilari
• Bileklerde veya ellerde sisme
• Kabizlik
• Yogun susama hissi
• Kas zayifligi
• Ajitasyon, huzursuzluk
• Yuksek tansiyon
• Potasyum yetersizligi buyume, ureme, kas gucu ve enerji durumunu etkileyebilir.
• Yetersiz potasyum ayrica kalp fonksiyonlari icin onemlidir, duzensiz kalp atisina sebep olabilir.
DEMIR
Demir, hemoglobin ve miyoglobin olusumunda ve hucrelere oksijen tasinmasinda buyuk onem tasir. Demir vucuttaki her hucrede protein ile birlikte bulunur. Enerji uretimine yardimci olur. Genelde genc adolesan kadinlarda eksikligi gorulur. Demir emilimi C vitamin ile birlikte artis gosterir.
Nedenleri;
• Adet donemindeki kanamalar demir eksikliginin en buyuk sebebidir.
• Mide kanamasi, ulser, hemoroit, parazitler veya kanser de azalmasina sebep olabilir.
• Demir sindirmesi ve hucreler tarafindan emilimi zor bir mineraldir.
• Yuksek oranda kafein, kola ve cikolata tuketmek demir ve kalsiyum emilimini azaltir.
• Antibiyotik veya asprin kullanimi azalmasina sebep olabilir.
Etkileri;
• Sebepsiz asermeler, hamilelikteki gibi
• Cocuklarda hiper aktivite, kisa sureli dikkat, dusuk IQ
• Yetiskinlerde enerjisizlik, konsantre olamama ve yorgunluk
• Duzlesmis, kirilgan, cizgili tirnaklar
• Anemi, dayaniksizlik
• Buz ve soguk seylere aserme
MANGANEZ
Manganez minerali enzim aksiyonlari icin katalizordur. Kolesterol ve esansiyel yag asitlerinin sentezlenmesi icin gereklidir. Proteinlerin hazmedilmesi, glukoz duzenlenmesi ve tiroid aktivitesi icin de gerekli bir mineraldir.
Ayni zamanda kemik olusumu ve dopaminin sentezi icin gereklidir.
Dusuk manganez minerali genellikle diger minerallerin de yoklugunu gosterebilir.
Nedenleri;
• Gereken miktarda tuketmemek, genetic
• Yuksek oranda kalsiyum ve fosfor, manganezin emilimini engeller. Cok sut tuketenler, karbonatli icecek tuketenler ve asiri et yiyenler ekstra manganez tuketmelidir.
• Magnezyum, antiasitlerin icinde bulunur, manganez emilimini engelleyebilir.
• Demir ise manganez ile ters korelasyon icindedir. Herhangi birinin fazlaligi digerini yok eder.
• Cinko, kobalt ve soya proteini de manganez emilimini etkiler.
• Manganez de bakir emilimini etkileyebilir.
Etkileri;
• Atletik yaralanmalara yatkinlik, gergin diz ve dirsekler
• Dusuk glukoz toleransi, fazla sekeri hucrelerden atamama
• Dusuk manganez degerleri, zayif baglarla veya eklemlerde citlatma sesi yani zayif eklemlerle de ilgilidir
• Manganez vucudun biyotin, B1 ve C vitamin ve kolin kullanabilmesi icin gerekli olan enzimleri active eder.
• Yiyeceklerin ozellikle proteinlerin hazmedilmesi icin onemlidir
CINKO
Cinko doku ve hucre olusumu, tat alma, yara iyilesmesi, insulin aktivitesi, hidroklorik asit uretimi, sindirim enzimleri ve cilt elastikiyeti ve tamiri icin gereklidir. Sac dokulmeleri ile de iliskilendirilir. Prostat, vucutta en cok cinko iceren yerdir. Cinko bagisiklik sistemini, alyuvarlarin fonksiyonlarini, T hucrellerinin yapimini ve yara iyilesmelerini destekler.
Bir cok enzimdeki fonksiyonu nedeniyle, kimyasal detoks ve cevresel kimya atiklariyla savasir. Zinko beta karotenden A vitamin sentezlemesi icin gerekli bir mineraldir. Cinko, bakir seviyelerini baskilar, bu da kotu kolesterolu yukseltir.
Nedenleri;
• Cevresel ve kimyasal faktorlere maruz kalmak
• Topraklarin cinko bakimdan yetersiz olusu
• Fazla kalsiyum tuketmek, cinko emilimini azaltir.
• Kadmiyum, gumus ve bakir vucuttan cinkonun atilmasini saglar.
• Dogum kontrol haplari cinko alimini azaltir.
• Cinko idrarla vucuttan atildigi icin, fazla alkol tuketmek de azalmasina sebep olabilir.
Etkileri;
• Yara ve kesiklerin gec iyilesmesi
• Sac ve tirnaklarin gec uzamasi
• Koku veya tat kaybi
• Grip, nezle ve enfeksiyonlara kolay yakalanmak
• Kirilgan tirnaklar
• Dilde beyaz tabaka
• Erkeklerde, prostat problemleri, dusuk sperm sayisi
• Cinko eksikliginin en yaygin belirtisi tirnaklardaki beyaz noktalardir.
• Eksikliginin belirtileri koku ve tat almada azalma, zihinsel bozukluklar, anoreksi ve istah kaybi da olabilir
• Atletler ve vejeteryanlarda da cinko eksikligi gorulebilir.
SULFUR
Karaciger tarafindan uretilen en onemli antioksidan, glutatyon uretimi icin de gereklidir.
Nedenleri;
• Yuksek toksisite seviyeleri vucudun antioksidan ihtiyacini artirir
• Karaciger faaliyetlerinin azalmasi
Etkileri;
• Kuru cilt ve sac
• Kirik veya kirilgan tirnaklar
• Yaralarin yavas iyilesmesi
• Eklem agrisi, hassasiyet veya sisme
• Kas agrisi, bacak veya belde kramp
• Diyabet, diyabete yatkinlik
• Anksiyete veya depresyon
SILIKON
Dogada oksijenden sonra bulunan en bol elementtir, fakat genellikle gunluk olarak fazla tuketilmez
Kolajen , kemik ve bag doku olusumu, saglikli sac, tirnak, cilt ve kemik olusumunun erken safhalarinda kalsiyum emilimi icin gereklidir.
Kardiovaskuler hastaliklardan korunmada buyuk rol oynar
Aliminyumun vucuttaki etkilerini azaltir, Alzheimer ve kemik erimesinin onlenmesine yardimci olur
Bagisiklik sistemini destekler ve dokulardaki yaslanma etkilerini onler.
Nedenleri;
• Toprakta ve beslenme sistemimizde yeterince bulunmamasi
• Silikon degerleri yaslilikla birlikte dusmeye baslar, bu yuzden yasli insanlarin daha cok ihtiyaci vardir
• Genetic olarak silikonu bagirsaklardan emilememesi
Etkileri;
• Cildin erken yaslanmasi, cildin elastikiyetini kaybetmesi
• Zayif ve dokulen saclar
• Yumusak ve gucsuz tirnaklar
• Gec gelisim ve iskelet gelisimi
MIKRO MINERALLER
IYOT
Iyot tiroit hormonunun asil bileseni olarak da bilinir. Fakat kas, deri, iskelet yapisi ve endokrin sistemin diger faaliyetlerinde de onemli bir rol oynar.
Denizden gelen tum kaynaklarda bolca bulunur
Iyot ve merkur birbiriyle ters etkilesim icindedir, birbirlerini yok etme kabiliyetine sahiptirler. Amalgam dolgulari olan insanlar iyot yoksunlugu veya hipotiroit problemleri icin risk altindadirlar.
Nedenleri;
• Deniz urunleri ve deniz tuzunun az tuketilmesi
• Bazi bolgelerde toprak iyot bakimindan zayif olabilir.
• Iyot yoksunlugu hamilelerde fetuse zarar verebilir.
Etkileri;
• Dusuk tiroit faaliyeti
• Kuru sac, kirilgan tirnaklar
• Yavas zihinsel reaksiyonlar
• Yuksek kolesterol
• Kalp carpintilari
• Asabiyet
• Fazla kilo
• Yavas metabilizma
• Kabizlik
• Kistik gogus yapisi, fibrokistler
• Dusuk tiroit faaliyeti ve dusuk iyot seviyeleri, karotenin A vitaminine ve ribonukleik asitin protein donusmesini, kolesterol sentezini ve karbonhidrat emilimini etkiler.
KROM
Bu mineral insulin uretimi ve kan sekerinin duzenlenmesi icin gereklidir. Glukoz Tolerans Faktoru’nun esansiyel parcasidir, bu yuzden karbonhidrat metabolizmasi icin onemlidir fakat sadece kucuk miktarlarda ihtiyac duyulur. Fazlalik durumunda, krom insulin uretimini artirmak yerine engeller. Krom seviyeleri yasla birlikte dusme egilimi gosterir, bu yuzden yaslilikta ortaya cikan diyabetin ortaya cikma sebebi olabilir. Topraktaki minerallerin eksikligi yiyeceklerimizde daha az krom almamaiza sebep olabilir. Kromu gida takviyesi olarak almak, yag yakmaya degil ama kas almamiza yardimci oldugu icin yagsiz vucut kitlesini artirir. Kas almak da yag yakma poteansiyelini artirir. Krom son zamanlarda HDL degerlerinin artisini saglayarak kolesterol dusurmeye de yardimci oldugu gozlenmistir.
Nedenleri;
• Sekerli ve islenmis gidalari fazla tuketmek kisileri krom eksikligi icin potansiyel haline getirir ve pankreasin duzensiz calismasina neden olabilir. Bu da diyabet veya hipoglisemiye yol acabilir
Etkileri;
• Alkolu tolere edememek
• Glukoz intoleransi, hipoglisemi, diyabet
• Seker ve karbonhidratli yiyeceklere as ermek
• Kromun fonksiyonu kan sekerini duzenlemek oldugu icin, eksikligi obezite ile iliskilendirilebilir.
• Krom, kolin ve sirkulasyonda dusukluk var ise yuksek kolesterolle iliskilendirebilinir.
SELENYUM
Bu mineral iyi bir antioksidandir. Selenyum kalp hastaliklarinin, kanserin ve hucresel dejenerasyon onlenmesine yardimci olan glutatyon proksidazin bir bileskenidir. E vitamin ile birlikte uzun yasam ve ureme organlarini destekler. Erkekler sperm uretimi ve hareketliligi icin selenyuma daha cok ihtiyac duyar.
Selenyum vucutta yag haric her yerde bulunur. En cok bulundugu yerler bobrekler, karaciger, kalp, dalaktir. Bizi metal zehirlenmelerine karsi da korur. Fazla selenyum almak dis kayiplarina, karaciger rahatsizliklarina ve kalp rahatsizliklarina neden olabilir. Embriyolardaki kemik gelisimini engelleyebilir.
Sebepleri;
Selenyum eksikligi genelde toprak ve sudaki yetersizlikten olusur.
Etkileri;
• Zayif bagisiklik sistemi
• Sac parlakliginda azalma
• Kanser ve kalp hastalaiklarini engelleyebilme
• Metal zahirlenmelerine karsi savasabilme
• Erkeklerde ureme
YAGDA ERIYEN VITAMINLER
A VITAMINI
A vitamin karacigerde depolanan yagda eiyen bir vitamindir.
Iki formda bulunur. Ilki A vitamin veya retinol, hayvansal kaynaklardan eldedilir. Ikincisi beta karoten bitkisel kaynaklardan elde edilir. Saglikli bir karaciger 3IU beta karoteni 1IU Avitaminine cevirir.
A vitemini epitel doku icin gereklidir. Ayrica goz sagligi, kemiklerin buyumesi, dis, sac ve cilt sagligi icin de gereklidir.
Beta karoten koyu yesil yaprakli sebzelerde, portakalda bulunur ve onemli bir antioksidandir.
Nedenleri;
• Karaciger, safrakesesi veya pankreatik islevlerin yetersizligi
• Yetersiz beslenme genellikle eksikligin en buyuk sebebidir
• Diyabet hastalari ve hipotiroiti olanlar bata karoteni A vitaminine donusturemezler, aktif A vitaminine ihtiyac duyabilirler.
• A vitamin emilimi alkol, E vitamin eksikligi, kortizonlu ilaclar, fazla demir alimi ve egzersiz ile azalir.
Etkileri;
• Soguk alginligi ve enfeksiyonlara yatkinlik
• Zayif gece gorusu
• Kuru ve kasintili cilt
• Kol arkasindaki sivilceler
• Karanlik odaya girildiginde gorusun uyum saglayamamasi
• Kuru gozler, goz enfeksiyonlari, konjuktivit
• Sinus problemleri
• Kulak, agiz ve tukuruk bezlerinde apse
• Kuru ve kirilgan sac
• Akne, sihay nokta
• Bobrek, mesane enfeksiyonlari, idrar esnasinda yanma ve kasinma
D VITAMINI
D vitamin vucudumuzda vitamin ve hormon olarak iki gorev yapar cunku vucudumuz gunes isiginin cildimize yaptigi aksiyonla d vitamini uretir.
D vitaminiin iki ana gorevi vardir. Bagirsaklarda kalsiyum ve fosfor emilimini artirir ve kemiklerde kalsifikasyon ve mineralizasyonu regule eder.
Sebepleri;
• Kapali ortamlarda ve gunes isigindan uzak kalmak
• Az calisan mide ve dusuk mide aside, karaciger ve safrakesesi fonksiyon bozuklugu d vitamin emilimini azaltabilir
• D vitamin emilimi ve metabolizmasindaki bozukluklar genellikle en onemli sebebidir.
• Kalitim da rol oynayabilir.
Etkileri;
• D vitamin, kalsiyum ve magnezyumu solusyonda tutarak kemiklerde emilmesine yardimci olur.
• Rasitizm, kemik yumusamasi, kemik erimesi
• Dis curumesi
• Kas kramplari
• Asabiyet ve uykusuzluk
• Agiz ve bogazda yanma
• Zayif kemik gelisimi
• Yogun dis curumesi, dis kirilmasi
• Eklem agrilari, kemik agrilari
• Miyop
• Sinirlilik
• Kabizlik
E VITAMINI
A ve C vitaminleri ve selenyum ile birlikte E vitamin de guclu bir antioksidandir.
E vitamin Kadin ve erkekte seks hormonlarinin uretimi icin gereklidir.
E vitamin kalp hastaliklarinin onlenmesinde de yardimci olabilir.
E vitamin yagda eriyen bir vitamin oldugu icin emilimi safra ve pankreatik sivilarin salgilanmasina baglidir. Ikisinin de yetersizligi E vitamin eksikligine sebep olabilir. Diyabetikler icin E vitamini cok onemlidir.
Nedenleri;
• Yetersiz karaciger ve safra kesesi islevi
• Pankreas problemleri, diyabet
• Sinir hasari, kas gucsuzlugu, colyak hastaligi, sistik fibroz ve diger metabolic bozukluklar eksikligin sebebi olabilir.
Etkileri;
• Ureme sistemlerinde hasar
• Erken yaslanma
• Bazi anemi turleri
• Kalp hastaliklari
• Kas zayifligi, guzsuzlugu
• Zayif koordinasyon
• Sac dokulmesi ve kirilmasi
• Kan pihtilari
• Yaglar icin emilim bozuklugu
• Kadinlarda adet rahatsizliklari
• Erkeklerde dusuk libido, iktidarsizlik
SUDA ERIYEN VITAMINLER
B1 VITAMINI (Tiamin)
B1 Vitamini, dolasim sistemini destekleyicidir. Ayrica hidroklorik asit, kan uretimi ve karbonhidrat metabolizmasina yardimci olur.
Enerji uretiminde ve glukoz metabolizmasinda anahtar goreve sahiptir.
Sinir sagligi ve sinir sisteminde onem tasir cunku asetilkolin uretimine yardimci olur (norotransmitter)
B1 vitamini olamazsa sinirler enflamasyona daha yatkin olur
Ayrica mide, bagirsak ve kalp kaslari yapilanmasi icin de gereklidir.
Sebepleri;
• Yogun yag ve seker tuketmek
• Yogun fiziksel egzersiz
• Alkolizm, diyet ve oruc tutmak
• B1 ayrica nikotin, caydaki tanin ve pisirme ile de azalir
• Ilac kullanimi da B1 vitaminine ihtiyaci artirabilir
Etkileri;
• Ciltte ignelenme hissi
• Sindirim sistemi problemleri, az mide aside, kabizlik ve enflamasyon
• Yorgunluk, depresyon
Beriberi hastaligi
• Alkol ve bazi ilaclar emilimini azaltabilir
B2 VITAMINI (Riboflavin)
B2 Vitamini kan olusumu, enerji uretimi, hucresel fonksiyonlar ve hucre buyumesi icin gereklidir. Riboflavin yag ve karbobhidrat metabolizmasi icin de elzemdir. Ayrica gozun islevi icin gereklidir. B2 Vitamini isiya, asit ve oksidasyona B1 vitamininden daha dayaniklidir.
Nedenleri;
Beslenmede yetersiz tuketim
Etkileri;
• Agiz icinde enflamasyon
• Agiz koselerinde catlaklar
• Dermatit
• Sinirsel bozukluklar
B3 VITAMINI (Niasin)
B3 Vitamini enerji ve hucre butunlugu icin gereklidir ve dolasima destek olur, kolesterolu dusurur. Sinir sisteminde buyuk rol oynar, sizofreni ve diger zihinsel hastaliklarin iyilestirilmesinde etkilidir. Niacin cilt sagligini ve sindirim sistemini dokularini destekler. B3 Vitamini isiya, isiga, havaya, asit ve alkali ortamlara en dayanikli vitamindir. Niacin amino asit triptofandan elde edilebilir.
Nedenleri;
Yetersiz beslenme ve emilim
Etkileri;
• Zayiflik, yorgunluk ve hazimsizlik
• Cildin isiga duyarliligi, cildin isikla temas ettigi yerlerde kizariklik ve sonrasinda deride kalinlasma ve sertlesme
• Kolesterolu dusurme, diyabet ve artirit B3 ve diger B vitaminlerinin eksikliginden kaynaklanabilir.
• Eksikligi dermatit, demans ve ishal, uykusuzluk, duygusal dengesizlik ve huzursuzluga sebep olabilir.
Oneriler;
• Islenmis ve hazir gidalardan uzak durum
• Iyi kalite proteinler size yeterli miktarda B vitamin saglar. Ciger, kirmizi et, bira mayasi, balik, yumurta, yer fistigi, tavuk ve hindi, avakado, hurma, incir, erik, deniz urunleri
• Niasin gida takviyesi olarak kolesterolu dusurmeye yardimci olur
B5 VITAMINI (Pantotenik Asit)
Pantotenik asit en onemli stress savascisidir. Eger dogal ve taze besleniyorsaniz her gidada bulabilirsiniz. Karbonhidrat, protein ve yaglarin metabolizmasina onemli yer oynar. Kolin ile birlikte kolesterol, safra ve steroid hormonlari yapiminda yer alir. Bobrekustu bezlerini destekler ve genellikle ikisinde birden eksiklik hissedilir. Alerjiler, bas agrilari, artirit, uykusuzluk, astim ve enfeksiyonlar B5 vitamini kullanilarak tedavi edilebilir.
Nedenleri;
• Stres en onemli etkendir.
• Yogun seker tuketimi de eksikligine sebep olur, cunku bobrekustu bezlerini strese sokar
Etkileri;
• Yorgunluk
• Kardiyovaskuler ve sindirim sistemi problemleri
• Ust solunum yollari enfeksiyonlari
• Depresyon
• Eklemlerde hissizlik ve uyusukluk
• Boyun tutulmasi ve agrisi
• Bagisiklik sistemi bozukluklari
• Oantotenik asit dengesizliginde bobrekustu bezleri daha az calisir, bu da alerjilere, adet oncesi sendromuna, kandidaya, hipoglisemiye ve tiroit problemlerine yol acabilir.
B6 VITAMINI (Pyridoksin)
B6 Vitamini protein metabolizmasinda ve bazi amino asit reaksiyonlarinda onemli rol oynar. Alyuvarlarin sentezlenmesine, lipid ve karbonhidrat metabolizmasina yardimci olur. Kadinlarda hormonlarin dengelenmesi ve su dengesi icin gereklidir, dogal bir diuretiktir.
Vucutta estrojen arttikca B6 vitamini ihtiyaci da artar
B6 vitamini serotonin uretimini artirir. Serotonin bize durtulerimizi kontrol etmemizi ve hayir deme kabiliyetini saglar.
Hucre ici magnezyum dengesini koruak icin B6 gereklidir. Ayrica kas yapmayi ve kilo kaybetmeye yardimci olur.
Nedenleri;
• Yetersiz beslenme
• Yiyecekleri fazla pisirmek ve saklama kosullari
• Dogum kontrol hapi veya estrojen iceren ilaclar
• Gida boyalari, ilaclar, alkol, fazla protein, B6 emilimini baskilar
Etkileri;
• Adet oncesi sendromlari
• Odem
• Sinirsel dengesizlikler
• Karpal tunel sendromu
• Hamilelerde sabah bulantisi
• Yaslilarda, hamilelerde, MS hastaligi veya bagisiklik sistemi ile baglantili hastaliklarda, alkolizmde, astimda, peptic ulserde ve krons hastaliginda B6 Vitamini degerlerine dikkat edilmelidir.
BIOTIN
Genellikle diger B vitaminleri ile birlikte, bebeklerde ve cocuklarda dermatit ve egzema icin kullanilir. Kas agrilari ve bagirsak mantarlarinin tedavisinde de yardimi olur. Biotin karbonhidrat, protein ve yag asitlerinin metabolizmasini etkiler. Yag asitlerinin sentezlenmesi ve yag uretimi icin gereklidir.
Cinko eksikliginin etkilerini gidermek, saglikli sac ve cilt icin de onemlidir. Erkeklerde sac dokulmesine yardimci olabilir.
Biotin genellikle yag metabolizmasini dengelemek, yag yakimina yardim etmek ve diyabetik hastalarda sekeri dusurmek icin de kullanilir.
Nedenleri;
• Beslenme ile biotin uretmek biraz zor olmasina ragmen, bagirsaklarimizdaki iyi bakteriler biotin uretir.
• Cig yumurta ve uzun sureli antibiyotik kullanimi biotinin emilimini engeller
Etkileri;
• Yorgunluk
• Kas agrilari
• Bulanti
• Dermatit
• Istah kahbi
• Yuksek kolesterol
• Kuru cily ve sac dokulmasi
B12 VITAMINI (kobalamin)
B12 vitamini bagirsaklardaki bakteriler tarafindan uretilir, fakat hala ne kadarini bu yolla kullanabildigimizi bilemiyoruz. Bu demektir ki vejeteryanlarda B12 vitamini eksikligi gorulebilir, ozellikle beslenme kaliplari bugday, gluten, sut urunleri ve peynir iceriyorsa.
Midede bulnan pariatel hucreler B12 emilimi icin Intirinsik Faktoru adi verilen bir enzim uretirler. Diger B vitaminleri gibi sinir siteminde onemli rol oynar. B12 vitamini karacigerde, bobreklerde ve diger dokularda depolanir. Dolasim icin ve bobrekustu bezi DHEA hormonu uretimi icin elzemdir.
Eksikligi cok yavas ortaya cikar. Melatonin uretimi icin gereklidir.
Nedenleri;
• Yetersiz beslenme
• Yaslilarda hazim ve emilim bozuklugu
• Kalsiyum yetersizligi B12 emilimini etkiler
Etkileri;
• El ve ayaklarda koordinasyon bozuklugu
• Hafiza kaybi, saskinlik, huysuzluk
• Yorgunluk ve depresyon, cogunlukla zihinsel bir hastalikla karistirilir.
• Uzun suren B12 eksikligi anemiye yol acar.
FOLIK ASIT (Folat)
Ekstra folik asit eksikligi meydana gelmeden 6 -9 ay oncesine yetecek kadar karacigerde depolanir. Folik asit eksikligi en yaygin gorulen eksikliktir. Folik asit ve B12 vitamini hucresel bolunme icin cok gereklidir ve DNA mutasyonuna karsi koruma saglar. Her ikisinin de eksiklik belirtileri aynidir. Folik asit amino asit sentezinde onemli bir katalizordur.
Bu vitamin beyin icin iyi bir besindir ve enerji ve alyuvar uretimine yardimci olur. Folik asit cocuk sahibi olmak isteyen kadinlar icin ozellikle onemlidir, fetusun sinir hucreleri uretimi icin elzemdir, ozellikle ilk 6 haftada
Folik asit saglikli beyin islevleri icin B12 vitamini ile birlikte depresyon ve anksiyetiye tedavisi icin kullanilir.
Nedenleri;
• Yetersiz beslenme
• Yetersiz emilim ve anormal metabolizma
• Stress
• Dogum kontrol hapi kullanimi
Etkileri;
• Anemi
• Depresyon
• Akne
• Kalp hastaliklari
• Dusuk bagisiklik sistemi
• Adet oncesi sendromu
• Dogum anomalileri
C VITAMINI (askorbik asit )
Suda eriyen bu vitaminin yararlari sayisizdir ve en onemli antioksidanlardan biridir. Vucut tarafindan uretilemedigi icin disardan alinmalidir.
Stres, hava kirliligi, sigara C vitaminine olan ihtiyaci artirir. Boyle durumda gunluk 2,000 mg ve her sigara icin 100mg ekstra alinmasi gerekir.
C Vitamini kuvvetli bir antihistamin ve antioksidandir, enflamasyona ve mantarlara karsi savasir.
Ayrica kolajen olusumunu destekler, kaslarin, kan hucrelerinin ve dokularinin butunlugunu korumasina yardimci olur. Yaralarin iyilesmesini hizlandirir. Amino asit metabolizmasina ve hormone sentezlenmesine yardim eder.
Demirin emilimini artirir. C vitamin ayrica detoksa yardimci olur.
Nedenleri;
• Yetersiz beslenme
• Stres
• Receteli ilaclar, sigara, alkol ve serbest radikal ureten diger cevre kirleticileri
Etkileri;
• Yavas iyilesen yaralar, kolayca morarma, kolayca enfeksiyona yakalanmak
• Tirnak etlerinin kolayca yirtilmasi
• Dayaniksizlik, kolayca yorulmak
• Burun kanamasi
• Kilcal damar kanamalari
• Yuzde siskinlik
• Huzursuzluk
• Anemi
• Yogun sac kaybi
• Erken cilt yaslanmasi
DIGER BESINLER
KOLIN
Kolin ve Inositol, B vitamin olarak adlandirilabilir. Vucutta yag metabolizmasini sagladiklari icin lipotropik vitamin olarak degerlendirilirler. Kolin hafiza vitamin olarak da bilinir, norotransmitter asetilkolinin onemli bir parcasidir. Kolin sinir iletimi, karaciger ve safrakesesi, kolesterol metabolizmasi icin elzemdir. Kolin olmasa karacigerdeki yaglar depo olarak kalir ve metabolizmayi bloke eder.
Amino asit glisin sentezlenerek kolin elde edilir.
Nedenleri;
• Zayif sindirim ve emilim
• Uzun sureli ilac kullanimi
• Seker ve hayvansal yaglarin cok tuketimi
Etkileri;
• Kolin ve B12 eksikligi, alzhaymer ve Parkinson hastaligi ile bagdastirilir, her ikisi de sinir sistemini etkiler.
• Yuksek kolesterole sebep olur
• Krom, kolin ve dolasimda problem oldugunda genellikle kardiyovaskuler problemlere isaret eder.
• Kolin eksikligi karacigerdeki toksinlerden dolati hepatit ve siroz ile de baglantilidir
BIOFLAVINOIDLER
Yogun antioksidan ve metal cozuculeridir. Bitkilerin kendini parazit ve bakterilerden korumak icin olusturdugu kimyasal bilesimlerdir. Meyve, sebze, baharat, kuruyemis ve cicekler 4,000den fazla flavonoid icerir. Meyve ve sebzelerdeki bazi flavinoidler vitamin A,C ,E ve beta karaton’den daha yuksek yogunluga sahiptir. Flavinoidler, antioksidan vitaminlerin oksidasyon etkilerinden korurlar.
Nedenleri;
Yeterli miktarda sebze ve meyve tuketmemek
Etkileri;
• Disetleri, burun ve kesiklerin kolayca kanamasi
• Kolayca morarmak
• Ciltte kirmizi kucuk lekeler
• Hemoroid
• Enflame olmus ve sismis eklemler
• Kadinlarda dusuk, uzun ve sancili menstrual periodlar
AGIR METAL VE TOKSINLER
ALIMINYUM
Aliminyumun organik hali dogada heryerde mevcuttur ve insanlar icin zararlidir. Insan vucudunda hicbir sekilde olmamalidir.
Fakat aliminyum malesef guzellik urunlerinde ve gida urunlerinde kullanilmaktadir.Aliminyum ayrica mutfak malzemeleri yapiminda kullanildigindan, isiyla birlikte yemeklere bulasabilir.
Aliminyumdan zehirlenme riski yeterli kalsiyum alimiyla engellenir.
Etkileri;
• Deride sertlesme
• Yogun terleme
• Bulanti, kusma istegi
• Kabizlik arkasindan basgosteren bas agrisi
• Kol ve bacaklarda uyusma ve his kaybi
• Zayif hafiza
KADMIYUM
Kadmiyum da aliminyum gibi uzun bir sure vucutta depolanabilir. Kadmiyum vucuttaki cinko depolarini baskilar. Cinko eksikligi gorulen insanlarda kadmiyum oranlari artar. Yeterli cinko depolari kadmiyumun dokulara yapacagi zarari engeller.
Nedenleri;
• Sigara icmek
• Egzos dumanlari
• Su borulari, kahve, cay, komus kullanimi, deniz urunleri
Etkileri;
• Yuksek tansiyon
• Tuhaf koku
• Anemi
• Eklem agrisi
• Sac dokulmesi, istah kaybi
• Bobrek hastaliklari
• Prostat problemleri
BAKIR
Bakir vucudumuzda sinirler, kemik, kan ve doku olusmasi icin gereklidir. Eksikligi kansizliga neden olabilir. Genelde eksikliginden cok fazliligi gorulur.
Nedenleri;
• Ikinci el sigara
• Et ile bulasma
• Bocek oldurucu ilaclar
• Pastorize sut
• Bakir caydanlik ve borular
• Dogum kontrol hapi kullanmak veya hamilelikte estrojen hormone artisiyla birlikte bakir da artabilir
• Icme sularinda yosunlanmayi engellemek icin bakir sulfat kullanilir
Etkileri;
• Duygusal problemler, davranis bozuklugu, guygu gecisleri, depresyon
• Nefrit
• Sizofreni
• Egzema
• Sinir sisteminde agir hasar
• Hemolitik anemi
• Dogum kontrol haplari, sigara ve alkol cinko depolarini bosaltarak, vucutta bakir artisina sebep olur.
KURSUN
Agir metallerden kursun en toksik mineraldir ve en yogun bulasici ozelligi olan elementtir. Kursun genellikle kemiklerde depolanir. Bu ayni zamanda merkur icin de gecerlidir. Bu iki agir metal de kalsiyum ozelliklerini tasidigi icin, vucutta kalsiyum oldugu hissini uyandirabilirler. Herhangi bir travma yada sok kemiklerde depolanmis kursun ve merkurun vucuda salinmasina neden olur. Bu metaller kolayca fetuse plasentaya ulasir veya emzirme yoluya bebege gecebilir.
Nedenleri;
• Egzos dumani, sigara dumani, endustriyel artiklar
• Kursun sarapta da bulunabilir
• Iyi firinlanmamis seramik malzemelerden yiyeceklere bulasabilir.
• Sac urunleri
• Eskimis boyalar
• Teneke kutular
Etkileri;
• Asbiyet, huzursuzluk
• Anksiyete, depresyon
• El titremesi, zayif koordinasyon
• Kabizlik
• Anemi
• Karin agrisi veya kramplari
• Enfeksiyon ve soguk alginligina dayaniksizlik
• Bas donmesi
• Soluk beniz
• Cocuklarda ve yetiskinlerde hiperaktivite
• Kusma
• Felc, kasilma, nobet
• Kisirlik
• Anormal sinir ve beyin fonksiyonlari
CIVA
Civa cevrel olarak maruz kaldigimiz en zehirli elementlerden biridir. Civa de kemiklerde depolanir. Kursun gibi, herhangi bir sok ve travma civanin vucuda salinmasina neden olur. Plasenta icindeki fetus ve emzirme donemindeki bebek icin tehlike yaratir.
Nedenleri;
• En onemli kaynak amalgam dolgulardir.
• Camasir yumusaticilarinda, kozmetiklerde, tattoo boyalarinda, ahsap koruyucularinda ve plastic malzemelerde bulunur.
• Bazi tahillar metil merkur klor maddesiyle beyazlatilir.
• Endustiriyel atiklar, icitigimiz sular, ciftlikte yetismis somon baligi merkur icerigine sahip olabilir. Aslinda butun baliklarda degisen oranlarda merkur bulunur.
Etkileri;
• Tiroitin yetersiz calismasina ve vucuttan iyot atilmasina sebep olur
• Bobrek ve karaciger hasarina, alyuvar miktarinda dengesizlige neden olabilir.
• Kan testlerinde alyuvar sayisi dusuk gozukebilir.
• Uykusuzluk
• Bas donmesi
• Yorgunluk, zayiflik
• Depresyon, hafiza kaybi
• Dermatit, sac dokulmesi
• Nobet, zayif koordinasyon
• Dis eti enflamasyonu
• Konusma ve guzen kaybi
• Yuksek tansiyon
• Diyabetik yatkinlik
• Agizda metal tadi
• Asermeler
• Yuz ve sirt agrisi
GLANDULER (BEZE) DENGESIZLIKLER
BOBREKUSTU BEZININ AZ CALISMASI
Az calisan bobrekustu bezi genellikle az calisan mide ile baglantilidir.
Stres genelde ikisini de etkiler.
Bobrekustu bezi genellikle fiziksel, duygusal ve fizyolojik strese karsi tepki verir. Stress savas yada kac sendromuna neden olur, bu da adrenokortikol hormone salgilanmasina neden olur.
Gunluk hayatimizda siklikla savas yada kac pozisyonunda kaldigimizdan, bu surekli olarak bobrekustu bezlerinden adrenal salgilanmasina ve bu bezlerin yorgunluguna sebep olur. Buna yorgunluk, uykusuzluk, sindirim sistemi sorunlari, huzursuzluk, depresyon, kalp hastaliklari, adet oncesi sendromu, menapoz sendromu eslik eder.
Sebepleri;
• Destekleyen vitaminlerin yetersizligi; C vitamin, pantotenik asit (Vitamin B3), potasyum, B12 ve E vitamin, kolin
• Yogun seker ve islenmis gida tuketmek
• Alkol, seker, nikotin, kafein gecici olarak semptonleri gizleyebilir, fakat aslinda durumu daha da kotuye goturur.
Etkileri;
• Isiga, gunes isigina ve parlak isiklara hassasiyet
• Stress altinda agriyan bogazda gerginlik veya siskinlik
• Stresle bas edememe
• Soguk ter atma
• Stresli zamanlarda ses yukselmesi
• Aniden gelen sesten rahatsiz olma
• Yanliz olmayi tercih etme
• Tansiyon dalgalanmalari, bazen cok dusuk olmasi
• Mukemmelci
• Sikayetleri goz ardi etmek
• Is endiseleri
• Alerjiler
• Rahatlamada zorluk
• Duygusal uzuntulerin asiri yorgunluk yaratmasi
• Tuz icin asermek
• Yogun terlemek
• Boyun, bas ve omuz tutulmasi
• Ayaga kalkildiginda tansiyon dusmesi
BOBREKUSTU BEZININ COK CALISMASI
Bobrekustu bezleri genelde az islev gostermeden once stresten dolayi yogun bir sekilde calisir. Bu semptom da az calisan bobrekustu bezi gibi degerlendirilmelidir.
UREME ORGANLARI
Bu bolumdeki yuksek skorlar erkekler icin idrar probleri yaratan prostat buyumesi ile iliskilendirelibilir. Prostat buyumesi cinko eksikligi, kadmiyum oranlari, yuksek oranlardaki estrojen ve zenoestrojenlere baglidir, bunlar da testislerin korelmesine neden olarak dusuk sperm sayisina, kucuk penise prostat ve testis kanserine yol acabilir.
Testesteron bir erkek hormonudur. Seksuel karakterlerin buyumesine yardim eder. Normal seksuel davranis icin gereklidir. Ayrica karaciger, kaslar ve bobreklerdeki protein kullanimini destekler ve yag yakimini artirir ve proteinlerin parcalanmasini yavaslatir. Testesteron ayrica kadin ve erkekte bobrekustu kabugu tarafindan da uretilir.
Kadinlar icin bu bolum uremeyi, hormonlari, menapozu isaret eder.
Bu bolumdeki yuksek skorlar kadinlar icin menapoza dayali hormone degisimleri ile iliskilendirilir. Menapoz kadinlarda ortayaslardaki ureme fonksiyonlarinin sonuna geldigini gosteren bir gecis donemidir. Ortalama 51 yasinda baslar ve 6-7 yil surer. Bu zaman suresince yumurtaliklar estrojen ve progesteron uretimini yavaslatmaya baslar. Vucut bu az uretim ile bas etmeye calisirken asabiyet, ates basmasi, uykusuzluk ve gece terlemeleri gibi menapoza ozel semptomlar gostermeye baslar.
Estrojen, estradiol ve estriol olarak bilinen kadin yumurtalik hormonudur. Testesterona parallel en yakin hormondur. Estrojen seks durtulerini ve alim gucunu, kemiklerdeki kalsiyum oranini etkileyen tiroit tarafindan salgilanan kalsitonini etkiler. Bu hormonlar ayrica hipotalamusu, hipofiz on lobunu, tiroti, timusu, cildi ve sinir sistemini de etkiler. Eger estrojen takviye edilmesi tercih edildiyse ve ailede gogus kanseri gecmisi varsa, bioidentikal formunda ve estriol formunda olani secilmelidir.
Estrojenler normalden fazla oldugunda anormal hucre buyumesine sebep olurlar. Vucutun su tutmasina ve yaglanmasina sebep olurlar.
Erkeklerdeki estrojen yogunlugu, prostat buyumesine, idrar problemlerine, iktidarsizliga, depresyona, yorgunluga ve hizli kilo artisina sebep olur.
Estrojen hormonu fazlaligi nedenleri;
• Karaciger fonsiyonunda bozukluk
• Cinko eksekligi
• Obezite
• Cok alkol almak
• Ilaclarla alinan estrojen dengesizligi
• Estrojen uretimini artiran yiyecekler veya cevresel faktorler
Progesteron yumurtaliklarda uretilir, dollenmeyi ve endometriyumun kalinlasmasini destekler, bu yuzden siklusun son doneminde ve hamilelikte en yogun seviyesine ulasir. Saglikli ve normal progesterone seviyesi vucutta su dengesini duzenlemeye ve yag yakimina yardimci olarak kilo vermeyi kolaylastirir. Progesteron azligi yumurtlamanin azalmasina ve adet donemlerinin bozulmasina yol acar. Progesterondan etkilenen organlar bobrekustu kabugu, hipotalamus, bobrekler, gogus dokusu, rahim, vajina ve dol yatagidir.
Surekli strese maruz kalmak ve sigara icmek menapozu hizlandirir. Stres bobrekustu bezlerinden kortizol salgilanmasina yol acar, kortizol savas veya kac durumunda salgilanan bir kimyasaldir. Kortisol yapmak icin gerekli olan vitamin ve mineraller magnezyum, cinko ve B6 vitaminidir. Bunlar ayni zamanda progesterone da yaparlar. Vucut rezervleri ayirir ve kendini korumaya alir bu yuzden savas durumunda potansiyel olarak cocuk yapmak icin guvenli olmayan bolge mesajini verir. Stres, beden ve zihin olarak surekli savas durumunda olmak, sagliksiz beslenme secimleri anovulatar (fallop tuplerinden yumurta gonderilmemesi) duruma yol acar. Sonuc erken menapoz olabilir.
BOBREK/MESANE
Bu organlar idrar sistemini olusturur. Bobrek filtre ederek bosaltma, mesane ise gecici depolama ve disari atilmasini saglar. Bobrekler karacigere kani filtre etmesine yardimci olarak amino asitlerin cozulmesiyle olusan ureyi vucuttan atar. Ayni zamanda bobrekler faydali organic minerallerin yeniden filtre edilerek emilimini saglar. Normal bir bobrek fonksiyonu filterasyon, emilim ve salgilamadan olusur.
En yaygin problem bobrek taslaridir. Genel kaninin aksine bu taslar fazla kalsiyum sonucu degil eksik magnezyum sebebiyle meydana gelir. Magnezyum kalsiyumu cozulebilir hale getirir. Burada bir dengesizlik oldugunda beslenme duzenindeki kalsiyum-magnezyum oranina goz atmak gerekir. Ayrica seker tuketmek de tas olusumunu hizlandirabilir.
PANKREAS
Pankreasin asil gorevi kandaki glukoz oranlarini insulin ve glucagon ureterek regule etmektir. Pankreas ayni zamanda pankreatin, lipaz, amilaz ve proteaz gibi bazi onemli sindirim enzimleri uretir. Bu enzimler olmadiginda hazimsizlik, siskinlik ve gaz sikayetleri artar. Pankreasin bu enzimleri yeterli derecede uretememesi bagisiklik sistemini etkiler (timus) cunku bazi alyuvarlar pankreatin enzimini depolar ve acil hallerde pankreasin yardimina yollar. Bu demektir ki, alyuvarlar enfeksiyonlarla savasmak olan asil gorevlerini yerine getiremeyecekler.
Pankreatine ek olarak, mideden dudenuma gelen kimusu (hazmedilmemis yiyecek) alkalize etmesine yardimci olmak icin pankreas bikarbonat uretir ve salgilar. Bikarbonatin ana bileseni sudur bu yuzden mide ceperinin ve duodenumun susuz kalabilir ve asit iyi korunmamis ceperleri negative etkiler.
Pankreas hassas bir organdir. Pankreasin islev gormemesi sonucu diyabet, seker hastaligi ortaya cikar, bu da daha ciddi kronik hastaliklara yol acar.
Pankreasin dusuk fonksiyonu hipoglisemi, dusuk mide aktivitesi, karaciger/safrakesesi, protein emilimi ve cinko eksikligi ile baglantilidir.
Nedenleri;
• Yogun karbobhidrat tuketimi
• Krom eksikligi
• Karacigerde seker dengesizligi
• Travma ve sok sonrasi veya alkol kullanimi ile olusan Pankreatit
TIROID BEZININ AZ CALISMASI (Hipotiroit)
Tiroid bezinin yetersiz calismasi yaygin gorulen bir durumdur. Bu konudaki bir teori serbest radikallere surekli maruz kalmanin ve radyosyonun neden oldugu felaketlerin insan sagligi uzerindeki olumsuz etkisidir.
Tiroid bezinin buyuklugu kisiye gore degisir. Gorevi tiroid hormonlarinin sentezi, depolanmasi, tiroid hormonlarinin salgilanmasi ve regulasyonudur, Bu hormonlar hucre zarini gecebildigi icin neredeyse vucuttaki tum hucreleri etkiler. Tiroid hormonlari oksijen tuketimini, enerji tuketimini ve vucut sicakligini etkiler. Kalp atisini hizlandirarak kasilmaya ve tansiyona etki eder. Alyuvarlarin olusumunu ve diger endokrin dokularinin aktivitelerini destekler.
Tiroidin aktivitesi direk olarak vucut isisiyla orantilidir. Saglikli biyokimyasal reaksiyonlar icin 37C vucut isisi gereklidir. Bu derecenin alti veya ustu, kimyasal ileticilerin seklini degistirerek baglanip aktive etmeleri gereken alici bolgelere uyum saglamazlar.
Sebepleri;
• Tiroid bezinin yetersiz calismasi iyot ve selenyum eksikligine baglidir. Ayrica asiri civa iyotu etkisiz hale getirir. Bobrekustu bezleri, ureme organlari, hipofiz bezi gibi diger endokrin sistemlerini de etkiler.
• Bazen tiroid bezi, hipofiz bezi bobrekustu bezlerini, yumurtaliklari ve pankreasi destekledigi ve sinyal gonderemedigi icin az calisir.
Etkileri;
• Halsizlik, motivasyon eksikligi, cansiz ve kuru sac, sac dokulmesi, dusuk vucut sicakligi
• Sabahlari kaslarin yorgun olmasi
• Uzun sure uykudan sonra bile dinlenememis olmak
• Kalp atisinin duzensizligi
• Sabah bulantisi
• Sabahlari daha yavas hareket edip, sonra hizlanmak
• Seyehat bulantisi
• Sabah veya asagi yukari hareket edildiginde bas donmesi
• Soguk el ve ayak, soguk iklime dayaniksizlik
• Kuru ve pullanmis cilt
• Uykusuzluk, huzursuzluk ve uyku bozuklugu
• Zayif hafiza, unutkanlik
• Egzersize zayif duyarlilik
• Hipoglisemi
• Yuksek kolestrol, goz kapaklarinda kolesterol
• Kabizlik, gunluk 1 kereden az
• Kolayca dagilmak ve aglamak
• Dusuk libido
• Kolayca kilo alip zor kilo vermek
• Topuklarda catlama
• Tikali sinusler
• Dusuk tansiyon
• Dusuk vucut isisi
• Tekrarlanan enfeksiyonlar
• Basagrisi
• Yuzde ve gozlerde sislik
• Ellerde ve bileklerde siskinlik
• Kisa sureli depresyon, ozellikle menapoz doneminde
TIROIT BEZININ ASIRI FAALIYETI (Hipertroit)
Tiroit hormonlari asiri miktarda uretildiginde hipertiroit meydana gelir.
Etkileri;
• Dakikada 90dan fazla kalp atisi
• Carpinti
• El titremesi
• Guclu enerji sonrasi olusan halsizlik
• Hizli ve duzensiz konusma
• Disa cikik gozler
• Ilik ve nemli cilt
• Huzursuzluk, sinir, asabiyet, hiperaktivite ve uykusuzluk
• Asiri bagirsak faaliyeti, ishal
• Egzersiz sonrasi yogun terleme
• Normal oda sicakliginda terleme ve sicak basmasi
HIPOFIZ BEZI
Hipofiz bezi, endokrin sistemin ana bezesidir. Karisik bir geribildirim sistemiyle, yumurtalik, pankreas, bobrekustu bezi, tiroit, paratiroit, beyin epifizi gibi hormon salgilayan organlara hormon dagitimini kontrol eder.
Bu bolumdeki sorunlar genellikle asiri yorgunluk veya menapoz degisiklikleri ile ilgilidir. Dogru beslenmeye iyi cevap verir.
Hipofiz bezi gozden cikan optik sinirlerin uzerinde, on ve arka olmak uzere iki tanedir. Ikisi de farkli hormonlar salgilar. Hipotalamus tarafindan kontol edilir, kan akisi yoluyla sinir sistemine mesaj iletir. Bu mesajlar sicaklik, duygular, uyku, savunma mekanizmasi, susuzluk, seks ihtiyaci ve aclik ile ilgilidir. Bu fonksiyonlardan herhangi birinde bozulma oldugunda, hipofiz bezi hormonlarin salgilanmasi icin sinyal verir. Bu hormonlar kanda hedef bolgelerine ulasana kadar ilerler. Hedef bolge baska bir endokrin bezi veya gogus, yumurtalik veya bobrek gibi spesifik bir organ olabilir.
Hipofiz bezi stres belirtisi gosterdiginde genellikle endokrin organlardan biri uzun suredir stress altindadir. Belirtiyi en son hipofiz bezi gosterir. Bu noktada butun endokrin system uzerindeki stresi azaltmak en iyi caredir.
Nedenleri;
• Elektrikli aletlerden yayilan elektromanyetik radyasyon, uyurken cep telefonu, bilgisayar, tablet gibi seylere yakin olmak
• Bolgesel stress
• Bireysel ihtiyaclari goz ardi edip kendini beslememek
Etkileri;
• Sol kucuk parmakta agri
• Boynun sol tarafinda agri
• Belden yukari veya belden asagi fazla kilolu olmak
• Goz alti da olmak uzere vucutta odem
• Soguk el veya ayak veya vucut
• Tembellik veya iktidarsizlik
• Basin yanlizca bir tarafini etkileyen basagrisi
• Yogun idrar
• Adetlerin sona ermesi
• Hipofiz bezini etkileyen duygular; yetersiz ve control cikmislik hissi, degisken ve huzursuz tabiat
TIMUS
Timus, gogus kemiginin hemen arkasinda yer alir ve normal bagisiklik sistem savunmasinin gelismesi ve korunmasi icin bazi hormonlar uretir. Bagisiklik sisteminin ana merkezidir. Timus tarafindan yapilan en onemli hormon Timozin’dir. Bu hormone lenfositlerin bagisiklik sistemi icin cok onemli olan alyuvarlarin gelisimini ve olgunlasmasini destekler.
Timus bezi cocuklukta daha buyuktur fakat ergenlikten sonra kuculmeye baslar. Kuculme bagisiklik sistemine yapilan ataklar ve yogun kullanim sonucu olabilir.
Nedenleri;
• Yetersiz beslenme ve sindirim sorunlari timus bezini etkiler. Bagisiklik sistemi icin beslenmenin onemi goz ardi edilemez.
Etkileri;
• Kronik grip ve viral enfeksiyonlar
• Saman nezlesi, alerjiler alerjik rinit
• Astim, egzama
• Koltukalti, kasik ve burun etlerinin sismesi
• Bogazda sislik hissi
• Omuz hizasinda boyunun her iki tarafinda agri
• Duzensiz kalp atisi
• Kronik yastan daha fazla gozukmek
• Timus bezi optimal bir sekilde calismadiginda bagisiklik sistemi alerjiler, az calisan mide, A, C, E vitamin eksikligi, cinko ve iyot eksikligi ile kendini gosterebilir.
METABOLIK SISTEM DENGESIZLIKLERI
ALERJILER
Alerjiler bagisiklik sistemi bozuklugudur. Vucudun alerjenlere gosterdigi uygunsuz ve siddetli tepkilerdir. Yiyecek alerjileri yiyeceklerdeki protein gosterilen bagisiklik sistemi tepkileridir.
Gida sensitiviteleri ve intoleransi da alerji sinifina giren diger problemlerdir. Beden sisteminin bas edebileceginden daha fazla yemek bunlara yol acabilir. Gida intoleransi ilgili sindirim enziminin uretilmesini etkileyen genetic bir yatkinliktan da kaynaklanabilir.
Gercek allerjik reaksiyonlar solunum yolu, sindirim sistemi ve ciltte gorulur. Semptomlari ishal, kusma, sisme, ciltte yanma ve kasinma, urtiker ve solunum guclugu olabilir.
Beslenmeyi duzenlemek, sut, bugday, cikolata, yumurta, portakal, misir, yer fistigi, patates, seker, deniz urunleri, domates, dana eti, cilek gibi alerjenleri yememek, yemek gunlugu tutmak, suphe edilen yiyecekleri birer birer beslenme duzenine sokmak alerjilerle bas etmeye fayda saglar.
Az calisan mide, zayif karaciger fonksiyonu, yogun calisan kolon alerjenlerin kana karismasini saglayarak alerjileri tetikleyebilir.
Etkileri;
• Sabahlari dinlenmemis olarak uyanmak
• Dinlenmekle gecmeyen yorgunluk
• Goz altlarinda siskinlik ve koyu renkli halkalar
• Spastik kolon, kolit, irritabl bagirsak sendromu
• Kronik sikayetler
• Yuksek tansiyon
• Istemsiz idrar
• Boyundaki lenf bezlerinin siskinligi
• Uykusuzluk, uyku bozukluklari
• Asiri terleme
• Odem
• Kas spazmlari, kas agrilari
• Agrili, tutuk ve sismis eklemler
• Depresyon, huzursuzluk
• Sinus ataklari
• Kolayca soguk alginligina yakalanmak
• Bronsit veya zaturre gecirmis olmak
• Hiper aktivite
• Kabizlik veya ishal
• Kilo dalgalanmalari
• Egzema, dermatit, isilik, sedef
• Idrar yollari enfeksiyonu
• Saman nezlesi ve hapsirma ataklari
• Kuru burun yollari
• Burun akmasi, burun tikanmasi
• Yuzde siskinlik
• Bronsiyel astim
• Migren
SINIR SISTEMI
Sinir sistemi, organ sistemleri icinde en onemli ve kompleks sistemdir.
Sebepleri;
• Destekleyici besinlerin eksikligi
• Negatif elektromanyetik dalgalarin etkisine acik olmasi
Etkileri;
• El veya ayak titremesi
• Cift gorme
• Yavas konusma
• Huzursuzluk ve sabirsizlik
• Fiziksel bir is yaparken guc kaybi
• Kolay sinirlenmek
DOLASIM
Ateroskleroz, kolesterol cokeltileri ile damarlarin daralmasi ve dolasim bozuklugu sonucu meydana gelir. Bir cok problem bu kondisyon sonucu olusur, koroner damar hastaliklari, iskemia (kalbe az kan pompalanmasi), anjin, kalp krizi, felc ve thrombosis gibi.
Dolasim bozukluklari problemleri beslenmeye cok iyi cevap verir. Bozulma durdurulabilir hatta geri dondurulebilir.
Bu bolumdeki kucuk bir dengesizlige bile onem verilmelidir. Ozellikle de beraberinde kolin ve krom eksikligi sonucu olusan sekere ve karbonhidratlara aserme varsa.
Nedenleri;
• Serbest radikal zarari ve antioksidan eksikligi
• Enflamasyon
• Susuzluk
• Dusuk magnezyum
• Yuksek homosistein seviyeleri
• Zayif beslenme ve transyaglar
• Genetic
Etkileri;
• El ve ayak parmaklarinin soguk olmasi
• Kol ve bacak uyusmasi
• Kol ve bacaklarda hissizlik
• Yazi yazarken ele kramp girmesi
• Kulak memesinde kirisiklik
• Bacaklarda kisa yuruyus ile olusan kramp veya agri
• Hafiza zayiflamasi
• Bileklerde siskinlik
• Uzun sureli oksuruk
• Nefes almada zorluk
• Gece iki kereden fazla idrar
• Yuksek tansiyon
• Iktidarsizlik veya frijite
• Egzersiz sonrasi olusan gogus agrisi
HIPOGLISEMI
Sebepleri;
• Hipoglisemi yogun olarak seker ve karbonhidrat tuketmekten kaynaklanir. Genellikle dogru diyet ile kontrol edilebilir.
Etkileri;
• Hipoglisemi cok karbonhidrat tuketildiginde yogun calisan ve insulin dogru regule edemeyen pankreas ile baglantilidir
• Bobrekustu bezleriyle baglantilidir, fazla seker tuketildiginde calismasi savaslar, adet ocesi sendromu hipoglisemi ile artabilir
Kandida mantari icin de bir faktordur, mantarlar hazmedilmemis seker ve karbonhidrat ile beslenir ve bu gidalara asermeyi yogunlastirir. Eger tatli krizleriniz ile basedemiyorsaniz sebep olarak, kandida, alerjiler ve hipoglisemiyi de dusunmelisiniz
BAGIRSAK PARAZITLERI
Bu bolumdeki yuksek skor bagirsaklarin amip, parazit gibi tek hucreliler veya bagirsak solucanlari tarafindan istila edildigini gosterebilir.
Etkileri;
• Yabanci bir olkeye seyahat edildiginde olusan ishal veya karinda sislik veya kramp
• Aciklanamayan hazimsizlik, gaz veya siskinlik
• Ciltte sebepsiz isilik, leke veya kirmizi halkalar olusmasi
• Bagirsak sisteminde sebepsiz yere olusan spazm, yanma veya kramp
• Yiyecek veya cevresel alerjiler
• Sik sik gorulen soguk alginligi, grip veya akut hastaliklar
• Istah acikligi
• Gece artan anal kasintilar
• Kilo kaybi veya kilo alamama
• Bagirsak hareketlerinde degisiklik
PREMENSTURAL SENDROM
Premenstural sendrom, seks hormone seviyelerindeki degisikligin ic organ sistemlerini etkilemesi olarak tanimlanabilir
PMS, kadin mensturel siklusa dayali fiziksel ve psikolojik semptomlarin tamamidir
Sebepleri;
• Adet oncesi sendromu her ay belirli zamanlarda ortaya cikan problemlerdir
• Esansiyel yag asitleri seviyesinin dusuk olmasina, E ve B6 vitamini dusuklugune, hipotiroite, alerjilere ve hipoglisemiye bagli olabilir
• Cok tuzlu, islenmis gidalar, trans yaglar ve fazla alkol tuketimi
• Kandida ile belirtiler artar
Etkileri;
• Adet doneminden once fiziksel ve psikolojik birtakim degisimler olur
• Odem, goguslerde siskinlik, bas agrisi, kabizlik, bel agrisi, ve genel siskinlik
• Psikoljik olarak huzursuzluk, anksiyete, uykusuzluk ve depresyon
• Akne, eklem ve kas agrisi, cilt bozukluklarinin daha da artmasi, solunum problemleri
• Gecici kilo problemleri ve istahta artis, asermeler
KANDIDA
Kandida bagirsaklardaki maya mantarinin yogun sekilde artmasidir. Genellikle beslenmenin az lif icermesi veya fazla islenmis gida tuketilmesi ile olusur. Kandida kisinin kimyasal duyarliligini artirabilir, candida tarafindan uretilen bazi toksinler alkol, asetildehayd ve karbonmomoksittir.
Nedenleri;
• Kandida genellikle yogun antibiyotik kullanan genclerde daha cok gorulur. Antibiyotikler bagirsaklardaki iyi bakterileri yoke der ve mantarin cogalmasina yol acar.
• Mantar bagirsaklara yerlestiginde ceperinden sizarak kana karisir ve diger organlari etkilemeye baslar.
• Antibiyotik ve dogum kontrol hapi kullanimi
Etkileri;
• Bagisiklik sistemi istilaci alerjenlere histamine salgilar ve klasik alerji belirtileri gosterir.
• Seker, alkol ve ekmege asermek
• Tatli veya meyve yedikten sonra olusan hazimsizlik
• Parfum, sigara ve kimyasallara reaksiyon
• Alkole intolerans
• Ishal veya kabizlik
• Rektal kasinti veya idrar yollari enfeksiyonu
• Dilde beyaz tabaka
• Kronik bogaz agrisi veya kasinti
• Sebepsiz yere kotu hissetme
• Zihinsel bosluk hissi
• Sedef, urtiker veya cilt dokuntusu
• Anksiyete vera depresyon
• Yorgunluk
• Tirnaklarda mantar
• Fermente gidalara intolerans
• Kadinlarda adet oncesi sendromu, kramplar, vajinal akinti, yanma, kasinti, endometris, fibroitler
• Erkeklerde prostat problemleri, iktidarsizlik, peniste veya kasikta kasinti